Bir Çizik Attık

İnternet internet internet...

Evde internet , okulda internet , derste internet , face internet , whatsapp internet....

Son birkaç gündür yatağa elimde telefonla giriyordum malum, sizde de oluyordur. Sonunda isyan ettim bu duruma ve ertesi güne kadar internetimi kapatmaya karar verdim. çok ta iyi oldu, bazı günler telefonu evde bırakıp gitmek lazım. Artık telefonlar bizi özgürleştirmek yerine kendilerine bağlıyorlar. İnsanlara bağlanmak yerine telefonlara bağlanıyoruz.Sonra bu hale geliyorum :


haftasonu:

yatakta:

okulda:

artık 2 günde bir internet iptal abi, hatta haftada bir direk teli iptal etcem.



..................................................................................................................................................................




Bugünün asıl olayı bu değildi benim için :

6. sınıftan beri gözlük takıyorum, yatakta yatarken kitap okuyamazsın koltukta uzanıp tv seyredemezsin , otobüse binince gözüne perde düşer buğudan, hadi bunları geçtim : hokey oynayamıyodum zamanında be! lens mens hikaye , o olay iyice gıcık yok efendim lens batar yırtılır mikrop kapar düşer , solusyonu biter lens biter para para para... sonra efsaneler var lens hakkında "korku filmi gibi" bebenin biri mangala bakmış ta o lensler gözüne yapışmış....

ben en iyi çözümün çizdirmek olduğunu düşünürdüm, 1 senedir darlıyordum babamı , bugün gitmek nasip oldu. gittik bayıldık paraları, gözümün korneasından 120 mikron kalınlıgında bi tabaka aldılar ve 1 günlük geçici bir lens yerleştirdiler . 30 dkda bir damla damlatıyorum. operasyon 10 dakika ama baya çetrefilli geçiyor insanın tansiyonu düşüyor stresten. 10 dkda ellerin buz gibi olmuştu. doktor da gayet iyiydi.

babam da yaptırdı , fakat şu an yakını görmede problem çektiğini söylüyor.bugün evde güneş gözlüğüyle gezdik, gözler ışığa hassaslaşmış çünkü. babamınki yaştan olsa gerek , daha sancılıydı sanki.

 yarın herşey netleşecek. lensler çıkarılacak normal hayatımızı sürdüreceğiz.

gözlüklü lensli herkese benden tavsiye , yiyosa eğer bi tarafınız, gidin paşalar gibi çizdirin kurtulun. korkmayın iyi bi doktor bulun.

iyi geceler . 

Paten Rulmanı Yağlama ve Bakımı

selamlar,

bu sefer videolu bir yazım olacak.

patene başladığım zamanlarda çok hevesliydim böyle yağlama ballama cart curt işlerine , gerçekten çok gerekli değilse tekerleriniz dönüyorsa tamamen vakit kaybı bir iş , yapmasanız da olur.

illa yok "ben patenime çok iyi bakacağım rulmanlarım jet gibi dönecek tertemiz olacak" diyosanız , en güzel çözümü bu şekilde.

temizlerken ASLA tiner kullanmayın.wd40 ya da gaz yağı, bunlar yoksa mazot olabilir.

yağlarken ASLA sadece wd40 gibi ince yağlarla yağlamayın: rulmanlar fabrikada gres yağıyla yağlanır. biz ise yapı marketlerde bulunan gresle bu işi YAPAMAYIZ. çünkü o gresler koca makinalar için , parmakla falan alınıp yağlanırlar , biz ise 25 krştan biraz hallice olan rulmanlarla ilgileniyoruz.

yağlamak için en iyisi motosiklet zincirleri için üretilmiş sprey gres yağlarıdır, bu gres yağları sıvının içindedir ve sıvı kuruyunca oldukları bölgeye yapışırlar. emin olun apaçi olduğum zamanlar zeytin yağı bile denedim.en güzel en kullanışlı ve en dayanıklı çözüm bu sprey greslerdir. motosikletçilerde satılır ve en küçük boyu size bir ömür yeter.

sadece profesyonel hız patencileri sıvı özel yağlar kullanırlar bu yağlar sadece yarışlarda kullanılır. sprey gres en dayanıklısıdır.

alternatif olarak motor yağını öneririm ataç tarzında bir metal çubukla az az içine doğru sürebilirsiniz fakat bu yağ akıcıdır ve daha sık yağlamanız gerekir. wd40 ise çok daha akıcıdır ve wd40 türevi ince temizleyici yağlar hemen kaybolurlar.bu durumda rulmanlarınız sürtünmeden çok ısınır ve "heder" olurlar.

bu videoda rulman açık bir rulman, eğer kilitli rulmanınız varsa (608zz "zz" demek kilitli demek;o rulmanlar açılmaz boşuna uğraşmayın) gazyağı ya da mazot dolu ufak bir kabın içine atıp çalkalayın, daha sonra motor yağını ya da sprey gresi kanallardan içeri girecek şekilde sıkın.

unutmayın bunlar çok önemli değil , patenler kendileri kaymaz , siz ne kadar güç verirseniz o kadar kayarlar. bu yüzden sallayın bakımı falan daha çok kayın. sorun rulmanda değil bacağınızdadır.

videoyu bugün yarın atarım orda baya ayrıntılı anlattım.

sorunuz olursa faceten ulaşın.

iyi kaymalar.

Adil Can BALÇIK

Yapışık İkizler

Malum hiçbirimiz aynı değiliz. özellikle kişiliklerimizde belirgin farklar oluyor. kimimiz içe dönük , kimimiz konuşmayı seven ,bazısı güleryüzlü , bazılarımız cool takılır falan...

ama bazı kafalar var ki akıl sır erdiremiyorum ben. en çok batanı da sürekli 7/24 beraber takılan , yapışık ikiz gibi gezen sevgililer.bir zamanlar ben de böyleydim:

bi sevgilim vardı lisede çok sevmezdim kendisini ama yine de eğlenceli vakit geçirdiğimiz için takılırdık. lise 2 ortalarında başladık takılmaya , sonra gel zaman git zaman , birkaç ay sonra farkında olmadan arkadaşlarımı boşlamaya başladım. onlar kendileri takılırlardı ben gezerdim kızla. zaman geçtikçe arkadaşlarımdan koptum , kızla neredeyse her gün vakit geçiriyordum gün be gün kopuyordum arkadaşlarımdan , en küçük farkında bile olmadım. 15 ay çıktık o kızla , ilişkimizin son günlerinde ben lise 3. sınıfı bitirmiş , yaz tatilindeydik. kız amerikaya gitti gezmeye ve ayrıldık bitti.

benim için çok kritik dönemlerdi o zamanlar , malum öss falan... işte jeton lise son sınıf başlayınca düştü. sınıftaki herkes kendi arasında kankeyta evresini tamamlamış,  artık insanlar hangi üniye beraber gitsek diye konuşuyorlarken ben o sınıfta japonmuş gibi dolaşıyordum.tabiiki de zamanla arkadaşlarım oldu hepsi de süper insanlardı; yine de çok uzun süreli olmadı malesef...

tabi sonra bu yalnızlık bana çok iyi geldi; hırslandım ve olabilecek standardımdan çok daha iyi biyeri kazandım.

neyse ki benim ağzım yandı bu konuda , ben bizim okulda  çok gözlemliyorum: birsürü çift sürekli heryere beraber gidiyolar. bi çift var; , beraber kütüphaneye gidiyorlar. bazen biri öbürüne sırf eşlik etmek için yanında oturuyor.etrafımda böyle 3 çift var.  sürekli beraberler.

benim halim aklıma geliyo üzülüyorum durumlarına, sonu çok kötü oluyor çünkü. daha yeni doğmuş annelerinin yanından hiç ayrılmayan yavru geyikler gibi , hiç yanından ayırmıyorlar birbirlerini. benim gözlemlediğim kadarıyla kız ya da erkekten biri 1 ay içinde uzaklaşıyor  ve ya değişiyor, bu ilişkiler de ani bir terketme kararıyla bitiyor, 2 si içinde apayrı çağlar başlıyor. biri boka sararak tekrar sıfırdan başlıyor , değişense yükselmeye devam ediyor ve kendine farklı bir yaşam kuruyor.

bazılarımız geçmişe bakarsa farkeder ,bir kısmımızın hayatının birkaç ayı (ya da yılı) bu ilişkilerle heba olmuştur. ben de heba ettim , iyi mi kötü mü oldu bilmiyorum, yine de insan arkasına bakınca arkasında 15 aylık bir boşluk görmekten hoşlanmıyor.

hayatımıza birini almak onunla beraber takılmak güzel birşey ama nihai kişi o olmamalı ; ömrümüzü istila etmemeli. hayatımızın bi parçası olsun , heyecanımıza heyecan katsın. eğer o ilişki girdap gibi içine çekiyorsa biraz uzaklaşalım , girdabın gücüyle dönelim ama içine girip tarih olmasın ilişkilerimiz.

evet bu yazı berbat oldu farkındayım , ee hep güzel olmuyo malesef.

herkesin hayatındaki heyecanı bulması dileğiyle :)  **motor alın motor boşverin sevgiliyi :P

Motosiklet Aşkı

Türkiye'de ,trafikte kimsenin farkında olmadığı 2 tekerli bir taşıt var. Motosiklet diye...

yaklaşık 1 bucuk sene kadar önce ben de farkında değildim bu aracın aslında. Daha sonra bir arkadaş alacak oldu ben de merak saldım onla beraber , yavaş yavaş bu merak tutkuya dönüştü ve sonunda yaşamımın bir parçası oldu. Şu an Honda CBR 250 motorumla 10 ayda 15000 km yapmış durumdayım.

beytepenin ulaşım sorunu malum; otobüs kuyruğu mu dersin yoksa  metro çilesi mi dersin... zamanında ben de çok çektim , 2 sene okula günde 2 saat harcayarak gittim , aynı şekilde 2 saat harcayarak döndüm.

bunun için alternatif bir çözüm önerim var ufak bütçesi olan arkadaşlara ;

duruma göre sıfır ya da 2. el bir yamaha ybr 125 ve ya honda cb125 vs. bir motor alıyoruz. bu motosikletlere özel krediler var. ayda 100-200 lira gibi taksitlerle motoru alabilirsiniz. kaskıdır kıyafetidir ekipmanıdır derken yaklaşık 1000 lira civarı da ona harcıyoruz ehliyet + plaka (sıfır araç için sadece) 1000 lira da ona veriyoruz. hem sürerken aşık olacağımız hem de okula giderken otobüsten DAHA AZ MASRAFLI bir taşıtımız oluyor. özgürce ulaşımımızı sağlıyoruz. istediğimiz yere istediğimiz zaman gidiyoruz ; vay efendim son otobus kaçta vay efendim metro gelmedi arıza var gibi sorunlarımız olmuyor. trafikte arabalardan daha hızlı ulaşımımızı sağlıyoruz.

http://www.yamaha-motor.eu/tr/products/motorcycles/roadster/ybr125.aspx#gallery=image|image=http://cdn.yamaha-motor.eu/product_assets/2011/YBR125/950-75/2011-Yamaha-YBR125-TR-Red-Spirit-Action-001.jpg aha bu da yamaha ybr 125

benim de otobüsle giderken aklımda böyle bir fikir yoktu, keşke biri kafama sokaymış bu fikri...

tehlikeli falan değil arkadaşlar ; kaskınızı ekipmanınızı giyip , motorun üstünde hasta hasta hareketler yapmadığınız sürece dünyanın en güvenli taşıtlarından biridir motosiklet.

benim arkama yaklaşık 20 farklı kişi bindi 1 i hariç " ya bu da ne bicim alet hiç sevmedim" tarzında bi laf duymadım. o biri dediğim de benim eski kız arkadaşımdı ayrıldık :)

düşünsenizde gece biyere gitmek istiyorsunuz ve kimseye ihtiyacınız yok atlayın gidin, çanta taktırın uzun yola gidin , macera seviyorsanız alın motorcu arkadaşlarınızı yanınıza beraber gazlayın güzel anılarınız olsun. eski model "yürüyen ev" tadında 2000 model yaşlı işi şeylere o kadar para vermeyin.

hayatınıza renk gelsin ;)

Saadet Zinciri mi Kaldı Arkadaşım

Selamlar,

Arkadaş tavsiyesiyle bu işe girdim.

Kendisi bana "mal gibi face'de atarlancağına adam gibi yaz blog yap kendine" dedi, bana da mantıklı geldi. aslında hiç sevmezdim blogçuları.

Aklıma gelen , daha çok günlük başımdan geçen olayları yazmaya çalışıcam , konuştuğum gibi yazmaya özen gösteriyorum , bu yüzden imla hataları olacak tabi.

Saadet Zinciri mi Kaldı Arkadaşım 23.09.2014

Taa bi ay önce bi kız faceten ekledi , ben izmirde stajdayken. Arkadaşla "Lan yıl 2014 bunun modası geçmedi mi" geyikleri yaptık. Derken konuşmaya çalışıyo bu , "selam naber hangi bölümdesin?" tadında. Konuştuk biraz böyle.
Daha sonra bi projeden bahsediyo bu , "Projede 3 departman var reklam satis ve dizayn olmak üzere. Ekip halinde maddi ve manevi destek sagliyoruz birbirimize.okurken para kazanmak , yurtdisina cikmak ve kendini gelistirmek isteyen, ozguvenli girişimci ekip arkadaslari arıyoruz" aynen bu şekilde faceten açıkladı olayı. Ben de stajda olduğumu anca dönünce konuşabileceğimizi söyledim. Gel zaman git zaman, bu kız yine mesaj attı faceten , naptın geldinmi diye. Konuştuk gene , bugün için randevulaştık, ben de beytepede randevulaştık sanıyorum. Bu arkadaş bana kızılayda buluşcağımızı söyledi. Daha sonra biraz gecikcem dedim , çok geç kalma başka görüşmelerim var falan diyo bana. Ben de hala adam akıllı bişey sanıyorum. Sonra kafes fırında buluştuk. Bunların takım burda zaten komple benim hala haberim yok. sonra başka bi kız geldi kimya müh. ten 94 lü, konuşması iddalı , kendinden emin , bi kağıt çıkardılar. anlatmaya başladı kız,kısaca olay şuymuş: mega grup bilişim diye bi şirket var , 750dolar para veriyosun bi internet sitesi sahibi oluyosun sonra başkalarını da ikna ediyosun onlar da sahip oluyo ve onlardan 37.5, 75, 150 dolar gibi paralar kazanıyomuşsun. Ama nasıl ballandırıyo böyle bi biz zengin olcaz tripleri , bu saadet zinciri değil çok iyi bak internet siten olcak havaları falan. rahat bi yarım saat anlattı ben 2000 lira vercem de onlara da para gitçek ama hiç dillendirmiyolar. bildiğin saadet zincirinin kısa ve yasal versiyonu , hevesli insanları kandırarak onlara "kolay yoldan zengin olmak" inancını aşılayarak kandırıyorlar resmen. benle konuşan kız da kandırılmış resmen, ben öyle hissettim, fakat "bindik bi alamete gidiyoz kıyamate" tadında kendi parasının peşinde, hiç konuşmadı zaten beni oralara kadar çağıran kız , ful diğeri konuştu dakiklarca ,deli gibi ezberlemiş zaten, https://eksisozluk.com/mega-holdings--3286759?a=nice

adresine bakıp ayrıntılı bilgiyi bulabilirsiniz.

aman  sizede bulaşırlar SAKIN İNANMAYIN. kestirip atın, yemeyin bu naneleri. Eğer gerçekten böyle olsaydı o işte yer kalmazdı.

neyse demem o ki ; öyle kolay yoldan zengin olmak yalnızca türk filmlerinde olur, bırakalım bu paradan para işlerini , kapitalizmin oyununua gelmeyelim. düzgün işlerde üretken olarak çalışalım. Paradan kazanılan paranın hayrı olmaz. Gerçekten bileğimizin hakkıyla söke söke alalım paramızı , bir hizmet yapalım birşeyler üretelim. Altın Elbiseli Adamın dediği gibi :

Kabilemizin Gururu Olalım :)

ilk yazım ; keyfini çıkarın

Hoşçakalın :)