hani bilirsiniz "sistemin parçası oluyoruz istemediğimiz bölümde okuyoruz" zart zurt derler. insanı iyice karanlığa sürüklerler. halbuki geçeği yansıtmazlar onlar. sadece içindeki umutsuzluğu size lanse ederler.
peki nasıl oldu durumlar:
hepimiz biliyoruz ilk insanları falan , taş taşıyıp ev yapmışlar koşmuşlar hoplamışlar zıplamışlar geyik falan avlamışlar , sonra tarıma , hayvancılığa başlamışlar; çobanlık yapmışlar ne yiyeceklerse onu toplamışlar ne giyeceklerse onu dikmişler birleştirmişler, silahlarını taştan tahtadan yapmışlar . çok ihtiyaçları yokmuş zaten bilmediğiniz şey sizin ihtiyacınız olamaz.
daha sonra yeni şeyler çıkınca yeni ihtiyaçlar çıkmış , savaş diye bişey bulmuşlar , koca dünya onlara yetmemiş , kılıç ustaları çıkmış mesela , din çıkmış ibadet çıkmış kilise ihtiyaç olmuş. güçlü olan zeki olan değil kurnaz olan kalleş olan başa geçmiş kafalar uçmuş.... insanların beyinleri akmış....
değinmem gereken ilk şey ; biz enerjimizi harcayamıyoruz genç yaşımızda, teknoloji evrimden hızlı geliştiği için geyik avlamamız süt sağmamız gerekirken , beynimizi kasıyoruz ; fizyolojik enerji kalıyor o da sıkıntı yapıyor insanda. spor yapmak bu yüzden mutlu ediyor insanı. en çok kasan iyi oluyor , yine en sinsisi başa geçiyor. kasmayan için hayat pek parlak değil ; boş durmak en kötüsü , boş duran kendi içine kapanır.
şimdi gelelim asıl konuya , arkadaşlar bu güzel yaşamın sebebi bu sistemdir.
mesela şu an kendime bakayım , yanımda bi motosiklet anahtarı var , müzik dinlememe yarayacak bi ipod var , saat var sevdiklerimi aramam için telefon var , karşımda bu yazıyı yazmamı sağlayan netbook var. üstümde sistemin çok acımasız parçalarından biri olan giyim fabrikalarından çıkmış yerel kapitalizmin simgesi olan 1 tişört ve global kapitalizm simgesi olan bi kazak var . altımda bişey yok .... işte altta da bi pantolon var vsvs.
bunlara sahip olmamı sağlayan etkenlerden biri bu sistem, eğer motosiklet üretecek fabrika olmasaydı motor kullanamazdım o zevki yaşayamazdım. global müzik internet vs hep bu sistemin güzel ürünleri. insanı sabah 9 akşam 5 çalıştırmanın sebebi bu işte. ve işe yarıyor , bu kadar kalabalık yaşıyoruz ve koca hayata (telefonla ulaşımla) birsürü şey sığdırabiliyoruz. birsürü yeni yerler keşfedip birsürü yeni insanı tanıyabiliyoruz.
bu sistem kimseyi zorunlu olarak içine çekmiyor, herkesin önünde 2 seçenek var arkadaşlar , ya sisteme uyum sağlayıp çok çalışıp hakettiğimizi alacağız.
2. seçenek kırsal yerde yaşamak , telefonsuz elektroniksiz yapabiliyorsanız, buyrun dışarısı bomboş. mandıra filozofu gibi yapabilirsiniz çok zor değil. sistemden kopabilirsiniz. yapan var , bu yüzden bu sisteme uyuzlanmayın mal mal

sistemin kölesi olmayın , tadını çıkarın. zorla değil seve seve kullanın.
hoşçakalın
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder